İFM, son 10 yılın en önemli projesi olacak
Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan
İFM, Varlık Fonu için karlı bir yatırım
İFM Kanunu’nu tamamlandı
CUMHURBAŞKANLIĞI Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, İstanbul
Finans Merkezi’ni (İFM) 2022 yılının ilk çeyreğinde açmayı
planladıklarını belirterek, “İFM projesinin, tamamlandığında, son 10
yılın en önemli projelerinden birisi olacağına inanıyorum. Ciddi bir
gelir potansiyeli olan bu proje, Türkiye Varlık Fonu açısından karlı
bir yatırım” diye konuştu.
Prof. Dr. Göksel Aşan, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkan Yardımcısı
Murat Ali Çengelci, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Yönetim Kurulu
ile Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nde biraraya geldi. EMD Başkanı
Turgay Türker, görüşmede derneğin çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi
verdi. Türker, alanında uzmanlaşan ilk meslek örgütlerinden birisi
olan EMD’nin Türkiye genelinde 650’ye yakın üyesi olduğundan söz etti.
“Finans Ofisi olarak en önemli işlerimizden birisi İFM Projesinin
bitirilmesidir” diyen Aşan da görüşmede, inşaat işlerinden kaynaklı
ciddi bir sıkışmaya rağmen iyi bir başlangıç yaptıklarını kaydetti.
2018 yılında İFM inşaatlarının tamamlanma yüzdesinin yüzde 20
seviyelerinde olduğunu hatırlatan Aşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim projeyi devralmamızın ardından 2020 Ocak ayı itibarıyla
tamamlanma oranında yüzde 50’ler seviyesine ulaşılmıştır. İFM projesi,
belirlemiş olduğumuz stratejilerle ilerleyecek ve büyük ihtimalle
2022’in ilk çeyreğinde Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açılmış
olacak.
SON 10 YILIN EN ÖNEMLİ PROJESİ
İFM projesinin, tamamlandığında, son 10 yılın en önemli projelerinden
birisi olacağına inanıyorum. Ciddi bir gelir potansiyeli olan bu proje
Türkiye Varlık Fonu açısından karlı bir yatırım. 1 milyon metrekarelik
çok büyük bir alandan bahsediyoruz. Bütün kiralama işlerini Varlık
Fonu üzerinden yapacağız. Hiçbir binayı satmayı düşünmüyoruz; satılık
kat, ofis de olmayacak. Önümüzdeki yıllarda, İFM’nin de değerinin
artmasıyla, Varlık Fonu bünyesinde kurulan İFM A.Ş.’nin bir kısmı
borsaya açılabilir. Böylelikle iyi bir yatırım olduğu kadar yabancı
ortalık da mümkün olacaktır; çünkü büyük bir finansal hacimden
bahsediyoruz. Mesele İFM’yi, daha fazla yatırımcı çekerek, daha fazla
ve çeşitli finansal işlem imkanı sunarak bölgesel bir finans merkezi
haline getirmektir. Burada kamu olarak gerekli düzenlemeleri hayata
geçirmek ve daha sağlıklı işleyen destek ve teşvik mekanizmalarını
oluşturmak bu hedefin gerçekleşmesi için gereken çabanın yüzde
10-20’lik kısmına tekabül etmektedir.
İFM KANUNU’NU TAMAMLADIK
Biz bu aktörlerin işlerini kolaylaştırmak için gerekli çalışmaları
yapıyoruz. Önümüzdeki hafta İFM Kanunu’nu Meclis’e göndermiş olacağız.
Merkezin nasıl yönetileceğini, ne tür vergisel ve diğer avantajların
olduğunu belirleyen bir kanun hazırlandı. Pek çok yabancı finans
kurumuyla görüşmeler yapmaktayız. Nispeten büyük olanların bölge
merkezlerinin bir kısmını buraya taşıyabilirsek bunun stratejik
hedeflerimize çok büyük katkıları olacaktır. Örneğin, Dubai Finans
Merkezi’nde yer alan bu tip küresel çaptaki finansal kurumların bölge
merkezlerini buraya almak için görüşmelerimizi sürdürüyoruz.
KURUMLARA KATILIMCI BELGESİ
İFM bölgesinde faaliyet gösterebilmeleri için buraya gelen finansal
kurumlara katılımcı belgesi verilecek. Bu belgeye sahip kurumlar
kanunda belirttiğimiz teşviklerden faydalanabilecekler. Bölgede
faaliyet gösterecek kurumların belirlenmesinde özenli davranmalıyız.
Burada önceliğimiz alanı hızlıca doldurmak değildir. Finans alanı
dışındaki kurumları buraya almayı düşünmüyoruz. İFM projesi
kapsamındaki çalışmalarımızın odağına Finansal Teknolojiler (FinTek)
ve Katılım Finansı’nı koymuş bulunmaktayız.
FİNANS VE TEKNOLOJİ ÜSSÜ
Geçtiğimiz yıl oyun sektöründen Türkiye’nin ilk Unicorn’u çıktı ve pek
çok gencimiz bu alanda yeni girişimlere yöneldiler. İşte bu başarılı
gençlerin bir kısmına ‘gelin FinTek ile uğraşın’ dememiz lazım. Bu
kapsamda bir Finans ve Teknoloji Üssü kuruyoruz. İFM ile birlikte bu
üs de açılmış olacak. Burada işleri olabildiğince sanalda tutmaya
çalışacağız. Bir çeşit sanal teknopark gibi düşünün burayı.
Girişimciler bölgede faaliyetlerini sürdürürken dünyanın her
tarafından personel çalıştırabilsin istiyoruz. Böylelikle İstanbul,
doğru teşviklerin kurgulanması ile FinTek alanında önemli bir çekim
alanı olacaktır. Finans ve Teknoloji Üssü için çok büyük bir girişim
fonu oluşturacağız.
KATILIM FİNANS STRATEJİSİ
Finansal sistemde değişimin büyük bölümü bankacılık dışı alanda
oluyor. Bu nedenle ciddi bir düzenleme ihtiyacı doğuyor. Mevcut
durumda finansal derinleşme ve finansa erişim konuları üzerinde
çalışması gereken önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Hanehalkı
ve firmalar bütün açıklarını kredilerle kapatıyorlar. Finansal kaynak
ihtiyacında akıllara ilk olarak kredi geliyor. Mevcut bankacılık
sistemi risk transferine dayalıdır. Türkiye’de olması gerekenin çok
altında kalan katılım finansı ise risk paylaşıma dayalı ve tüketiciyi
gözeten finansal ürün ve hizmetler sunmaktadır. Burada en önemli
kavram risk paylaşımıdır. Örneğin, proje finansmanı ile bir katılım
finans kurumu yaptığı yatırımın getirisini baştan yapılan bir anlaşma
ile paylaşır ve yatırım zarar ediyorsa zarara, kâr ediyorsa kâra ortak
olur. Tabii ki risk paylaşımı esaslı proje finansmanı kurumlarımızda
bir dönüşüm ile mümkün olabilecektir. Bütün katılım finans sektörünün
bu tip uygulamalar üzerine inşa edilmesi elbette mümkün değil ama
Katılım Finans’ın ruhuna uygun olan risk paylaşımlı finansal
hizmetlerin payını arttırmalıyız. Bu doğrultuda yıl içerisinde
tamamlayıp Cumhurbaşkanımıza arz etmeyi planladığımız bir Katılım
Finans Strateji Belgesi hazırlıyoruz. Belgede Katılım Finans’a dair
vizyonumuz ve bu alanın geliştirilmesine yönelik stratejileri de
kamuoyu ile paylaşmış olacağız.”